31 Aralık 2011 Cumartesi

ŞİİR GERGEFİNDE SUNULAN İNTİHAR: MARMARA ŞİİRİNE DAİR BİR ANALİZ DENEMESİ

           ‘An’ın zehirlediği her soluk için Nilgün Marmara ölümü yad etmiş, metalarla çevrili küstah benlikler arasından sıyrılışını ve içtimaisizliğin kutbundaki iç beninin donukluğunu ölümü yazınsallaştırarak sunmuştur. Onun için hayat hiçbir zaman erginleşmemiş bir çocuktur ve bu çocuğun doğumu ancak ölüm ile gerçekleşecektir. Bu bekleyişin uzamsızlığında olan Nilgün Marmara, şiirinde daima bir çağrı içerisindedir. Bu çağrı ölümedir.


            1980 Ekiminde bir şiirinde (Marmara 2010: 23)  hayat adeta bir danstır şair için ve bu dans ölüm iledir. Çünkü biteviye tüketen zaman akışındaki birey beklediği ‘küçük liman’a kadar susumlu yanıtlardadır. Bu lüzumsuz kaosa iten hayatta “kim için?” ve “ne için?” beklediğini bilmeyen birey bu illiyetsizlik içerisinde yaşamamışlığını sürdürmektedir. ‘Hiç’liği yaşarken de kendisi için “pembe umut” olan ihtimal ile özleyiş içerisinde ölüme soluk salmaktadır. Kafka’nın da dediği gibi artık “Sahip oluş yoktur, sadece oluş,son nefesi vermeyi, nefessiz kalarak boğulmayı özleyen oluş vardır.” (Kafka 2004: 27)

.............

DEVAMI İÇİN:
BİR İNTİHAR VE ŞİİR OTOPSİSİ: NİLGÜN MARMARA ŞİİRİNE DAİR ANALİZLER - TURNA IŞIKLI TEZ ÇALIŞMASI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder