31 Aralık 2011 Cumartesi

FİKRİN VAROLUŞLARINDA ÇÜRÜK KELİMELERİN MARJİNAL ŞAİRİ:NİLGÜN MARMARA

Nilgün Marmara, 13 Şubat 1958 yılında İstanbul Kadıköy’de göçmen bir ailenin çocuğu olarak bir çift mavi göz ile dünyaya ilk ağlayışını bırakmıştır. Ülkenin sancılı dönemlerinde çocukluk ve ilk gençlik yılları geçen Marmara, ortaokul ve liseyi Kadıköy Maarif Koleji’nde okumuştur. Kolejden sonra kayıt yaptırdığı İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’ne çok kısa bir süre devam eden Nilgün Marmara, bu bölüme dönemin siyasal kutuplarındaki sığlıklara kendini sığdıramayacağını anlayarak devam edemez. Daha sonra Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı’na giren Marmara “Sylvia Plath’in Şairliğinin İntiharı Bağlamında Analizi” adlı bitirme teziyle bu bölümü başarıyla bitirmiştir. Aynı dönemde evlenen Marmara için hayat gittikçe bohem bir durum alır. Dönemin siyasal ve sosyal sorunları içerisinde sıkışan her bireyinde olduğu gibi Nilgün Marmara da varoluş sorunsalı üzerinde durmaya, içselleştirdiği yaşamın giriftlerinde oyalanmaya başlamıştır.

            Dönemin ‘marjinal’ isimlerinin başında gelen Nilgün Marmara’yı edebiyat dünyasına İlhan Berk tanıtmıştır. Her zaman gizliden gizliye yazan bir şair olan Marmara, yazdıklarını sadece büyük dostu Ece Ayhan ile paylaşmıştır. Bir süre sonra Ece Ayhan’ın deyimiyle ‘sivil şairlerden olan’ Cemal Süreya ve dönemin diğer önemli isimlerinden Faruk Hüsnü Dağlarca, Turgut Uyar, Edip Cansever, Cihat Burak’ı da yakından tanıma olanağı bulmuştur. İçrekliğinin sessizliğinde karaladıklarını bir süre sonra daktiloya çeken şair, şiirlerinden birkaçına ölümünden önce ışık aldırarak “beyaz” ve “şiir atı” dergilerinde yayınlamıştır.

....

DEVAMI İÇİN: BİR İNTİHAR VE ŞİİR OTOPSİSİ: NİLGÜN MARMARA ŞİİRİNE DAİR ANALİZLER - TURNA IŞIKLI TEZ ÇALIŞMASI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder