31 Aralık 2011 Cumartesi

BİR ETKİLENME BİÇİMİ OLARAK ŞİİR VE İNTİHAR: SYLVIA PLATH ETKİSİ

Yaşamın acı öz suyunu biteviye içen Nilgün Marmara için şiir, bütün makûs diriminin çıkrıklarını işlediği bir yontu olmuştur. 20. yüzyılda büyük temsilcileriyle karşımıza çıkan gizdökümcü türün şiir dünyasının Nilgün Marmara üzerinde de güçlü bir etki bıraktığını söyleyebiliriz. “Geleneksel olarak kişilik denen şeye isyan etmeleri ve tepkileri yok edilmiş bir benliğin çifte olarak, hem kendi benliklerinin hem de başkalarının benliklerinin yorumlanışıyla birleştiren…” (Marmara 2007: 9) gizdökümcü şairlerin dikkat çeken en önemli özelliği kuşkusuz “deliliği dünyevileştirmeleri” (Marmara 2007: 8) dir. Bahsi olunan özelliklerin Nilgün Marmara şiiri için de bir gerçek olduğu çok açıktır. Özellikle varoluş sorunsalında kendini yitirme, duyulan ızdırabın evrenselleştirilmesi Marmara şiirindeki dikkat çeken olgulardandır.

            Gizdökümcü türün güçlü temsilcilerinden olan Sylvia Plath üzerinde derin bir inceleme yapan Nilgün Marmara, kendisi gibi güzel ve başarılı bir şair olan bu ‘cömert’ kadından fazlasıyla etkilenmiştir. Lowell, Plath, Ginsberg… gibi şairlerden bahsettikten sonra bu şairler için “…kendi şeytani derinliklerinin varlığını belirtmiş, öylece feodal etik ile tarihsel gerçeklerin sergilediği birikimlerden kaynaklanan bir farkındalık arasındaki farkı kanıtlamışlardır” (Marmara 2007: 10) diyen Nilgün Marmara, özellikle bunlardan Sylvia Plath’in “…bunu kendini öldürecek kadar uç bir noktada doğrulayarak, sonuçta cinayet işleyebileceğini göstermiş” (Marmara 2007: 10) olduğunu söylemiştir. Fakat ne var ki kendisi de bu farkındalığın çöküşü üzerinden şiirlerini yazmış ve tıpkı Plath gibi bunu uç noktasına vardırmıştır.

....


DEVAMI İÇİN:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder